AŞ ÇORBASI

Çorbanın kökeni sankirtçedir. ingilizce de çorba kelimesi iyi beslenme anlamındadır. İslamiyetten önce Türkler Orta Asya da yaşarken tahıl ürünlerinden umaç yaparlardı. Geçmişten günümüze gelen çorba yöreden yöreye değişmektedir. Bizim tarifini vereceğimiz çorba ise başkentimiz Ankara'ya özgü meşhur aş çorbasıdır. Dilerseniz malzemelerini sıralayıp tarifini verelim.

MALZEMELERİ:

1.) 2 çorba kaşığı sıvı yağ

2.) 2 tane soğan

3.) 1 çorba kaşığı salça

4.) 150 gr kıyma

5.) 1 bardak su

6.) 1 çay bardağı haşlanmış nohut

7.) 1 çay bardağı haşlanmış yeşil mercimek

8.)  karabiber

9.) 1 çay bardağı erişte

10.) tuz, karabiber, nane

YAPILIŞI:

Kıymayı , tuz ve karabiberle yoğurun. küçük parçalar koparın. elinizde minik köfte gibi şekil verin. soğanları yemeklik doğrayın. Kızdırılmış sıvı yağda kavurun. salçayı da ilave edip karıştırın. Köfteleri de soğanın yanına ilave edin. et suyu ve 4 su bardağını koyduktan sonra kaynamasını bekleyin. Kaynadıktan sonra mercimek ve nohutu koyun. son olarak erişteleri koyun. kapağını kapatıp kaynamasını bekleyin. Hazır olduğunda karabiber ve nane ile servis yapın.

AFİYET OLSUN

   

KARTALAÇ 

Kartalaç Ankara'ya özgü bir börek çeşididir. ekmeğin pişirildiği tandır denen yerde biraz kalın açılmış yufkayla pişirilir. arasına maydanoz konulan lezzetli bir börektir. fırında pişirilmez. dilerseniz tarifine geçelim.

MALZEMELER:

1.) 5 kg un

2.) 500 gr yogurt

3.) 1 çay bardağı sirke

4.) tuz ve su ( göz kararı)

YAPILIŞI:

İlk önce hamuru kulak memesine kıvamına gelecek şekilde yoğurun. yoğurduğunuz hamuru 1  saat kadar dinlendirin. daha sonra gerekli malzemelerinizi hazırladıktan sonra  hamurdan orta boy mandalina boyunda bezeler yapın. daha sonra unlu bir tepsiyi yada temiz bir örtüye koyup nemli bir bezle kapatın. Düz bir sofranın üzerinde yufkalarınızı un ve oklava yardımı ile açabildiğiniz kadar ince ve yuvarlak açın. kızgın saça incecik açılmış yufkayı serin. yufkayı kurutmadan her yeri eşit pişecek şekilde çevirin sacın üstünde.

AFİYET OLSUN

MAMAK KURABİYESİ

İlk kez kurabiye Persler tarafından m.s 7'nci yüzyılda yapılmıştır. Perslerin kurabiyeyi yapım amacı seyahatlere giderken yanlarında atıştırmak için yapmalarıdır. 17. ve 18. yüzyıllarda ise profesyonel aşçılar yapmaya başlamıştır. Bu yüzyıllarda zengin ve üst tabaka kesimin sofrasında bulunmuştur. Ancak 19. yüzyılda fakir ve orta kesimine de girmeye başlamasıyla işin rengi değişmiştir. Şu anda ise her ülke kendine has kurabiyeler yapmaktadır. kurabiye ayrıca  yapılan kültürü de yansıtmaktadır. Gelelim bizim kültürümüze ait başkent mutfağından çıkma mamak kurabiyesine. Kurabiye hakkında verdiğimiz bilgiden sonra asıl bizim kurabiyemizden bahsedelim. yapılışı ve tarifiyle anlatalım.

MALZEMELERİ:

1.) 250 gr kuru maya

2.) 2 yumurta

3.) 1/2 kg un

4.) 1 bardak ılık su

5.) 1 çay bardağı şeker

6.) 1 yemek kaşığı kuru maya

7.)  1 çay kaşığı mahlep

8.) çörek otu

YAPILIŞI:

Mayayı ılık ve şekerli suyla kabartın. Eritilmiş margarin 1 yumurta hazırlanan maya ve mahlep un ilave edip yoğurun. Mayalanmaya bırakın. kabaran hamurdan küçük parçalar koparıp kalem boyutunda şerit yapın. Bu şeritlere örgü gibi şekil vererek tepsiye dizin. Sonra 10-15 dakika dinlendirdikten sonra yumurta sarısı döküp üstüne çörek otu serptikten sonra önceden ısıtılmış 180 derecelik fırına koyun ve pişmesini bekleyin. piştikten sonra ise dinlenmesini bekleyin. 

AFİYET OLSUN

LABADA (EFELEK) DOLMASI

İç Anadolu'nun göz bebeği Ankara'mızın zengin mutfağına ait labada yada halk arasındaki tabiriyle efelek dolmasını tanıtıp tarifini vereceğiz. Efelek dolması İç Anadolu'ya özgü olsa da asıl çıkış yeri Kafkasya ve Azerbaycandır. İç malzeme olarak milletimizin yıllardır vazgeçmediği bulgur veya pirinç kullanılır. Bu yemeğimiz genel olarak Çubuk yöresinde yaygın olmakla birlikte kavurması da yapılmaktadır. Efeleği merak edenler varsa bu bir yaprak türüdür. Efelek bitkisinin faydalarını da ayrıca belirtmek gerekirse iştah açar , kanı ve bağırsağı temizler. bu kadar açıklama yaptıktan sonra biraz da malzemelerini ve yapılışından bahsedelim.

MALZEME :

1.) 2 BAĞ EFELEK YAPRAĞI

2.) 1 SU BARDAĞI PİRİNÇ YADA BULGUR

3.) 2 TANE SOĞAN

4.) 1 YEMEK KAŞIĞI TEREYAĞI

5.) 250 GR KAVRULMUŞ KIYMA

6.) 1 YEMEK KAŞIĞI TUZ

7.) 1 DEMET DEREOTU VE MAYDANOZ

8.) KURU NANE

9.) 1 YEMEK KAŞIĞI SALÇA

YAPILIŞI :

Efelek yapraklarını bir güzel yıkayın ve büyük  bir kaba koyun. bir miktar suyu kaynatıktan sonra efeleklerin olduğu kaba boşaltın ve yumuşamasını bekleyin. Bir tavaya tereyagını koyup eritin , eriyen yağa doğranmış soğanları ilave edin. Ardından kıymayı ilave edip biraz karıştırdıktan sonra pirinçleri de tavaya dökün. Büzüşen pirinçlere bir bardak ılık su ekleyin, salça, tuz , dere otu maydanoz katıp pişmesini bekleyin. pişen iç malzemesi hazır olduktan sonra , efelek yapraklarına koyun. iç malzemeyi yapraklara koyduktan sonra üçgen şeklinde muska gibi sarın. Bütün efelek yapraklarını sardıktan sonra tencereye dizin ve dağılmaması için üstüne tabak koyup ağır ateşte pişirin. Piştikten sonra sarımsaklı yoğurt üstüne döküp servis yapın.

AFİYET OLSUN 

ANKARA TAVASI

Ankara yöresel mutfağından Ankara Tavasından bahsedeceğiz. Bu yemek eski Ankara kültürüne ait bir

yemektir. Ankara Tavası il dışında da bilinen bir yemektir. Ünü Ankara'nın dışına taşmıştır. Ana maddesi kırmızı et, sebze olan bir pilav çeşididir. Özellikle düğün, şenlik, hıdırellez gibi özel toplanılan zamanlarda yapılır. Bu kadar bahsettikten sonra malzemelerini sayıp nasıl yapıldığından bahsedelim.

Ankara Tavası malzemeleri :

1.) 1 kg dana yada kuzu eti

2.) 2 tane soğan

3.) 1 yemek kaşığı salça

4.) 3-4 diş sarımsak

5.) 2 su bardağı arpa şehriye

6.) 1,5 yemek kaşığı tereyağı

7.) 1 yemek kaşığı sıvı yağ

8.) 4 tane yeşilbiber 

9.)  2 tane domates

10.) 1 tatlı kaşığı tuz

11.) 1 yemek kaşığı karabiber

Yapılışı :

Parçalara ayrılmış kırmızı etimizi temiz bir şekilde yıkayalım. bir tencereye sıvı yağ koyup etleri bu yağ ile bir güzel kızartın.üzerine sarımsak ve soğanları koyup pembeleşmesini bekleyin. Pembeleşen soğanın ardından karabiber, tuz ve salça ekleyip karıştırın. Bir kaç dakika sonra tencereye biraz su ekleyin. Daha sonra tencereye tere yağını koyunuz, yağ eridikten sonra arpa şehriye koyup karıştırın. Domates ve biberleri doğrayıp tencereye attıktan sonra bir süre pişmesini bekleyin. Son olarak önceden 190 derece ısıtılmış fırının orta bölümüne koyup domates ve biberlerin kızarıp yumuşayıncaya kadar pişirin. Yemek piştikten sonra biraz dinlendirin.

AFİYET OLSUN 

BEYPAZARI GÜVECİ

İç Anadolu'nun bozkırı ve tarihi ipek yolunun üstünde bulunan Beypazarı ilçesi Ankara'nın canlı tarihini yansıtmaktadır. Beypazarı tarihi yerleri zengin mutfağıyla gidenlere kültür hazinesi sunmaktadır.Beypazarı'na gidipte meşhur Beypazarı Güvecini yememek olmaz.Ancak yapımı zahmetli olan güveç 4-5 saat pişmesi gerekiyor.Günümüz modern dünyasında tencere de yapan hazır et suyu kullananlar var.Tabi Beypazarı'nda olunca her şey geleneksel yöntemlerde güveç kaplarına konularak fırınlarda pişirilir.İşte o zaman gerçek tadı ve lezzeti alabilirsiniz.Çok bahsediyorum ama nedir bu güveç ne özelliği var? Nasıl yapılır? Malzemesi nedir diye soracaksınız. Neyden mi yapılıyor.İşte cevabı ...

İlk önce gerekli malzemelerimizi sıralayalım

1.) kuzu eti

2.) kuyruk yağı

3.) sivri biber

4.) pirinç

5.) domates

6.) tuz

7.) çömlek

8.) pişmesi için uygun bir kara fırını

Gelelim nasıl yapıldığına :

Hazırladığımız kuzu etinin kaburga ve ön but kısmını el büyüklüğünde parçalara ayırınız.Güveç kabımıza domates ve sivri biberi doğrayın.Üzerine etleri ve su koyarak kapağı kapatıp fırına vererek pişirin.Daha sonra kuyruk yağını doğrayıp ayrı bir kapta pişirin.Güveçte pişen etleri ve sebzeleri kevgirle başka bir kaba alın.Güveçte kalan suya, tuz ve pirinç eklenerek 15 dakika pişirin.Etleri pirincin üzerine koyarak üstünü kapatın ve dinlenmesini bekleyin.Daha sonra afiyetle yiyebilirsiniz.

AFİYET OLSUN

    BAŞKENT ANKARA 

 İç Anadolu'da bozkırın ortasına kurulmuş bir şehirdir. Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapan Ankara,ülkemizin başkentidir. başkent olması dolayısıyla her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapar. Zengin kent hayatıyla cafeler, resturantlar,sanat galerileri vb. rengarenk ışıltısıyla İç Anadolu'ya renk katan Ankara aynı zamanda geçmişten bize kalan kültürel miraslarımızı da barındırmaktadır. Tarihi roma hamamı, Ankara Kalesi,Külhöyük,Akköprü,Suluhan vb. sadece bir kısmıdır. Günümüzde Ankara denince ilk akla gelen Anıtkabirdir. Yılın her günü ziyaretçilere açık olan Anıtkabir 'de Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ÜN naaşı bulunmaktadır.

bir başka yer ise ATATÜRK'ÜN 1925'te emriyle kurulan Atatürk orman çiftliği vardır. bu yer Ankara'nın en ormanlık yeri olduğu için mutlaka gezenin memnun kalacağını düşünmüyorum.

gelelim Ankara diyince akla gelen yemeklere:

1. .Kızılay simidi
2. .Ankara balı
3. Ankara tavası
4. .Toyga çorbası

Daha sayılacak yemek çok var ama hepsi zamanla ve sırayla.